GÜNCEYLE KAHVE MOLASI

Bir kahvenin neredeyse yarım ömürlük hatırı olmasına rağmen, tadını, keyfini aldınız mı o kadar zaman beklemek ne mümkün? Her fırsatı değerlendirir kahve severler. Yorulduğunda yorgunluk kahvesi olur adı, mutluluğunda dostlarınla paylaştığın köpüklü neşe. Üzüntüde kederli bir tat, sabahları ise içine doğan güneş..

Kahvenin hayatımıza kattıklarını yazmakla bitiremesem de en önemli ve bir çok kişi tarafından farkına varılmayan özelliğine dikkat çekmek isterim. Kahve konuşturur. En derindeki sırları, insanın kendi kendine bile söylemediği şeyleri karşısındakine söylettiriverir. Bu da elbette kahvenin bir güzelliğini de yanında getirir. Kahve içtiğiniz kişi daha bir özel daha bir sırdaş olur sizin için. Hatır zamanını beklemeden tekrar tekrar kahve içmek isteriz o kişilerle. İçtikçe anlatırız, içtikçe dinleriz. Dost oluruz, sırdaş oluruz. En kralından alkollü içkiler bile bu etkiyi yapmaz bu sonucu vermez inanın. Aksine kahve daha bir kendimize getirir, farkındalık yarattırır hayatımıza dair.

“Neymiş bu kahve de bu kadar?” diyenler olabileceği gibi, beni çok iyi anlayanlar da var aranızda biliyorum. Beni anlayanlara diyeceğim o ki, gelin burada kahve tadında paylaşalım, sırlaşalım, dost olalım, dertlerimize ortak, sevinçlerimize köpük köpük neşe bulalım. Anlamayanlar ya da bizim kadar önemsemeyenler de azıcık çaba ile neler kazandıklarına inanamayacaklar.

Hadi bir kahve yapalım kendimize. Mis gibi kahve kokusunu içimize çekip, büyükçe bir yudum alarak başlayalım bundan sonraki hayatımızın ilk dakikalarına.. Sevgiyle.. Barışla...