14 Ocak 2014 Salı

Teyo Pehlivan ve Demi Moore



Teyo emi yine kahvede çayını yudumlarken başlar anlatmaya.
-Bir gün yine telefon çaldı. Aldım baktım bizim Amerikanya başkanı Busch.  Dediki; Teyo pehlivan seni ağırlamak isterim bu nedenle seni ülkeme davet ediyorum. Davete icabet etmek sünnettir. Kalktım biletimi aldım bindim otobüse. Gittim Amerikanyaya. Tam içeri girmiştim ki baktım yolun sağ tarafında bir araba lastiği patlamış, bir kadında etrafa bakıyor. Hemen durdurdum otobüsü indim gittim yanına. Birde baktım ki ne göreyim. Bizim meşhur artist Demi Moore. Hemen 2 dakikada lastiğini değiştim. Teşekkür etmek istiyorum sana dedi. Bende olur anlamında başımı salladım. Seni bir kere öpebilir miyim dedi. Bende izin verdim. Yanağıma bir öpücük kondurdu. Sonra bana bir daha baktı ve ben seni tanıyor gibiyim dedi ve bir kere daha öpmek istedi. Bende izin verdim.Bir öpücük daha kondurdu yanağıma ve bir anda sen doğulusun dedi. Bende kafamı salladım. Ses vermiyorum ki sesimden tanımasın. Neyse şöyle bir daha baktı ve bir daha öpebilir miyim dedi. Bende olur dedim. Son öpücüğü yanağıma kondurur kondurmaz başını kaldırdı ve sen Teyo Pehlivansın dedi. Boynuma sarıldı, Pehlivan kusura bakma gözlüklerim evde kalmış iyi göremiyorum bu yüzden kokundan anca tanıyabildim dedi. Wallaha bende şaşırdım ama tanıdı işte....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder